Madde Bağımlılığı
Madde bağımlılığı, günümüz halk sağlığını etkileyen en önemli problemlerin başında gelmektedir. Bu problemin dünyanın her yerine yayılması, günümüzün öncelikli sorunu haline gelmiştir. Madde kullanımının çocuklu yaşlardan itibaren başlaması ve ergenlerin maddeleri sorunlarından kaçmak için tercih etmesi, endişeleri arttırmaktadır (Ulutaş, 2021).
Maddeler, vücuda girdiği andan itibaren bedende ve davranışlarda değişikliklere yol açar. Kimyasal olmayan ancak bağımlılığı tetikleyen ve tıbbi amaçlar dışında kullanılan ilaçlar da bu sınıflandırmaya dâhil edilmektedir (Braverman, A. Stress, Drugs ve HCV)
Ülkemizde uyuşturucunun %80’i sokak satıcılarından ve internetten temin edilmektedir. Başta İstanbul, Bursa, İzmir, Ankara ve Antalya gibi büyükşehirler olmak üzere 81 ilin tümünde madde kullanımı tespit edilmiştir. Türkiye de hayatında en az bir defa veya ara sıra uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanan kişi sayısının 6-7 milyon civarında olduğu tahmin edilmektedir. Madde kullanımına bağlı olarak birçok kişi hayatını kaybetmiştir. Türkiye’deki bağımlıların %82’si 20-35 yaş aralığında yani genç nüfus arasındadır. Uyuşturucudan hayatını kaybedenlerin %90’ı 35 yaş altıdır
( Madde Bağımlılığı ve Bağımlılıklarla Mücadelede Sivil Toplumun Rolü, 2020).
MADDE BAĞIMLILIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?
- Planlandığından daha uzun süreli kullanım
- Maddeyi terk etmek için uzun ve sonuçsuz çabalar sarf etmek
- Madde ile ilgili şeylere çok zaman harcama (Temin etmek, kullanmak, terk etmeye çalışmak) Madde kullanımı için büyük istek duymak
- Madde kullanımı sonucu işlerini yerine getirememek (Evde, işte, okulda, sosyal yaşamda) Toplumsal ve kişisel sorunlar yaşamaya rağmen madde kullanımına devam etmek
- Günlük rutinlerin azaltılması ya da bırakılması
- Risk durumu oluşabilecek durumlarda dahi madde kullanımına devam etmek
- Maddeye tolerans gelişmiş olması (Maddenin aynı miktarda kullanımı sonucunda aynı etkiyi görememek ya da maddeden istenilen verimi elde etmek için madde miktarını arttırma yoluna gitmek)
- Yoksunluk belirtileri yaşanması (Yeme isteğinde azalma ya da kilo kayıpları, huzursuzluk, kusma, sinirlilik, uykusuzluk, bulantı, saldırganlık, titreme, kas ağrıları, ishal vs.) (Nida, 2021).
MADDE BAĞIMLILIĞININ ZARARLARI NELERDİR?
Kullanılan uyuşturucu maddelerin kimyasal yapıları birbirlerinden farklıdır. Vücutta farklı fiziksel ve psikolojik tahribatlara yol açarlar. Uyuşturucu maddelerin hiçbir şekilde güvenli kullanım biçimi yoktur. Ne şekilde kullanılırsa kullanılsın önemli tahribatlara yol açar ve bağımlılık yapar. Tüm kullanıcılar için bağımlı olma ihtimali eşittir. Hücreler, vücuda giren maddeyi tanır ve bir daha unutmamak üzere hafızasına alır.
Uyuşturucu maddeler, akıl ve iradeyi işlevsiz hale getirir, kişiyi normal hayatından uzaklaştırır. İç organların tümüne zarar verir ve bazı hastalıkların ortaya çıkmasına neden olur. Zehirlenmelere ve bu yolla gerçekleşen ani ölümlere neden olur. Maddeler, bireyin sosyal adaptasyon yeteneğine ciddi biçimde zarar verir. Birey, zamanla ailesinden ve sosyal çevresinden kopar, yalnızlaşır. Bu yalnızlaşma, beraberinde ağır bunalım hallerini ve suça meyil durumunda artışa neden olur (World Health Organization, 2010).
NE YAPMALI?
Madde bağımlılığı zor ancak tedavi edilebilir bir hastalıktır. Bu yüzden bağımlı bireyle iletişime geçme metodu çok önemlidir. Kişi, madde etkisinde olduğu zaman onunla iletişime geçilmemesi gerekir, çünkü bu tip bir iletişimin yararı olmaz. Kişi, maddenin etkisinden çıktıktan sonra onunla açık, samimi ve inandırıcı bir biçimde iletişime geçilmesi gerekir. Burada önemli olan, genellemeler yapmadan ve onunla empati kurarak iletişime geçmektir. Konuşurken, ‘Senden adam olmaz’, ‘Sen iflah olmazsın’ gibi rencide edici cümlelerden kaçınmak gerekir. Konuşmanın sonunda, uzmanlardan yardım alması için, bağımlı kişinin ikna edilmesi gerekmektedir.